Çene Eklemi rahatsızlıkları toplumda oldukça sık rastlanan ve tedavilerinde zorluklar yaşanabilen bir durumdur. Bu rahatsızlıklar, sadece eklem ve çiğneme kaslarından kaynaklanan problemleri değil, aynı zamanda çiğneme sisteminin fonksiyonu ile ilgili bozuklukların tümünü kapsamaktadır. Çene eklemi son derece karmaşık bir yapıya sahip olan çiğneme sisteminin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.

ÇENE EKLEMİ RAHATSIZLIKLARI ve ÖNERİLER

Çene eklemi çiğneme, yutma, soluk alıp verme ve konuşma sırasında sürekli hareket halindedir. Normal bir kişi eklemini günde 1500-2000 defa kullanılır ve bu eklemin doğru bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Alt çenenin hareketleri, boyun ve çene kaslarının ortak hareketleri ile oluşur. Çene eklemi sadece açma kapama hareketi yapmaz, aynı zamanda sağa sola ileri geri hareketleri de yapabilmektedir. Bu hareketlerde oluşan kısıtlılık bazı problemlerin habercisi olabilmektedir.

ÇENE EKLEMİ RAHATSIZLIKLARININ NEDENLERİ

  • DURUŞ BOZUKLUKLARI (BAŞIN ve OMUZUN ÖNE POZİSYONU)
  • DİŞLERİN KAPANIŞ BOZUKLUKLARI (ORTODONTİK SORUNLAR)
  • AĞIZDAKİ ESKİMİŞ ve HATALI YAPILMIŞ RESTORASYONLAR
  • TEK TARAFLI ÇİĞNEME ALIŞKANLIĞI
  • STRES ve SIKINTI (DİŞ SIKMA)
  • ÇENE ve YÜZ BÖLGESİNE GELEN TRAVMALAR
  • SOGUĞA MARUZ KALMA, SERT YEMEKLER, ESNEME, TIRNAK YEME, PİPO İÇME, KEMAN ÇALMA,  AĞIZDAN NEFES ALIP VERME, SAKIZ ÇİĞNEME, ÇEKİRDEK YEME, SAKIZ ÇİĞNEME,  DİŞ TEDAVİLERİ SIRASINDA ÇENE EKLEMİNDE  ZORLANMA…gibi AŞIRI FONKSİYONLAR.

Normal istirahat halinde, dişlerimizde herhangi bir temas yoktur ve dil üst çenede istirahat halindedir. Bu durum çene civarındaki kasların gevşek olduğu ve çene eklemini en az zorlayan bir konumdur. Dişlerimizi istemli veya özellikle istemsiz olarak sürekli sıkmak, gıcırdatmak çene kaslarımızı oldukça zorlamakta ve çene, yüz ağrılarına neden olabilmektedir. Bazı durumlarda boyun, omuz hatta sırt ağrılarına bile sebebiyet verebilmektedir. Özellikle gece uyku sırasında oluşan bu fonksiyon dışı hareket kas ağrısıyla birlikte çene ekleminde aşırı zorlama sonucu açma kapama hareketlerinde kısıtlamalar yaratabilir. İşte nedenlerden biri hemen ortaya çıktı. Sürekli dişleri sıkmak bu kasları zorlamakta ve ağrıya neden olmaktadır. Bu sıkma gündüz istemli olabildiği gibi, gece irade dışı olarak da ortaya çıkabilir.

Çene Eklemi  
Isırma kuvvetleri
Çene eklemi ısırma Kuvvetleri

Alt çene ve çiğneme kaslarının hareketlerini etkileyen bir başka neden duruş bozukluklarıdır. Bunlardan en önemlisi başın ve omuzların önde olduğu pozisyondur. Bu duruş boyun kaslarını zorlayarak çene eklemini bozar ve çiğneme kaslarını yorar.

 Çenenin kapanış bozuklukları, diş eksiklikleri, dişlerde kırılma, kötü protetik restorasyonlar, hatalı dolgular gibi dişlerle ilgili bazı sorunlarda normal kapanış düzenini değiştirebilmekte, çevredeki kasları yormakta ve şikayetlere neden olabilmektedir. Örneğin yapılan basit bir dolgu sonrası mikron düzeyindeki basit bir fazlalık bile çene ekleminde sorun yaratabilir. Dişlerimizin kapanışı çok hassastır. Bir saç kılı kadar yüksekliği veya fazlalığı hissedebilir.

Tek taraflı çiğneme alışkanlığı çene eklemi olumsuz etkileyen bir başka nedendir. Hastalar bir tarafın daha çok ağrıdığı durumlarda haklı olarak diğer taraf ile çiğnemeyi tercih edeceklerdir. Bu çiğnenen taraftaki kasların aşırı gelişmesine, çiğnenmeyen taraftaki kasların zayıflamasına yol açar. Çene ekleminin düzeni bozulduğu gibi, hastanın yüzünün asimetrik görünmesine de sebep olabilir.

Sıkıntı ve üzüntülerin, çene eklemi ağrısının oluşmasında büyük bir yer işgal ettiğini düşünüyorum. Bu durum çene civarı ve boyundaki kaslarda yüklenmelere sebep olarak dengesiz bir yük dağılımı oluşturmakta ve aşırı derecede çene, yüz ağrılarına neden olabilmektedir. Hatta bazı araştırmalar boyun ve sırt ağrılarında bile bu kasların etkisinin olabileceğini ortaya koymaktadır.

Baş, boyun ve çene ile ilgili travmalar (darbeler) çene sorununu başlatıcı bir faktör olabilir. Soğuk da darbe etkisi ile kasları zorladığından bu grup içinde ele alınabilir. Yemek yeme, esneme, diş tedavileri sırasında da eklemde zorlanmalar görülebilir.

Vücuttaki genel bağ dokusu gevşekliği, tırnak yeme, sakız çiğneme, devamlı ağızdan nefes alıp verme, çekirdek yeme, pipo içme, uzun süre telefonla konuşma, keman çalma vb çene eklemi hastalıklarını kolaylaştıran diğer sebeplerdendir.

ÇENE EKLEMİ RAHATSIZLIKLARININ BELİRTİLERİ

Çene Eklemi Rahatsızlıkları Belirti ve Bulguları
Çene Eklemi Rahatsızlıkları

ÇENE EKLEMİ RAHATSIZLIKLARININ SONUÇLARI

Çene Eklemi problemlerinde olumsuz etkilenen fonksiyonlar
Olumsuz etkilenen fonksiyonlar

ÇENE EKLEMİ RAHATSIZLIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Tedavide esas amaç; neden olan faktörlerin ortadan kaldırılması, hastalık semptomlarının giderilmesi, çene hareketliliğinin tekrar sağlanması ve eklemin duruş şeklinin tekrar düzeltilmesidir. (postural iyileştirme)

BAŞLANGIÇ TEDAVİSİ

Çene eklemi rahatsızlıkları başlangıç tedavisi;  hasta eğitimini (farkındalık yaratma), yumuşak diyet uygulamasını, yukarıda bahsedilen bazı alışkanlıkların azaltılmasını veya ortadan kaldırılmasını, hastanın evde kendi uygulayabileceği bazı egzersizleri, diş hekimi tarafından yapılacak bazı ağız içi apareylerini (gece plağı), fizik tedavi uygulamalarını, medikal (ilaç) tedavilerini ve psikolojik destek tedavilerini içermektedir. Tabi ki eklem problemi olan kişiler kendilerini nelerin sıkıntıya soktuğunu bilmeli ve bunlarla başa çıkmasını öğrenmelidir.

HASTA EĞİTİMİ ve KENDİNE BAKIM / Ev Programı

  • Yumuşak diyetle beslenilmeli, fındık, fıstık gibi sert kuruyemişleri yemekten kaçınılmalı.
  • Ufak lokmalar halinde yemek yemeye dikkat edilmeli ve tek taraflı çiğneme yapılmamalı.
  • Sakız çiğnemek, kalem ısırmak, parmak emmek, dişleri sıkmak gibi fonksiyon dışı aktivitelerden uzak durulmalı.
  • Esnerken, gülerken çene desteklenmeli, ağız fazla açılmamalı.
  • Uzun süre konuşmak, çiğnemek, yemiş yemek (özellikle uzun süreli çekirdek yemek) ve şarkı söylemek çene eklemi çevreleyen kasları yorarlar. Bu aktivitelere dikkat edilmelidir.
  • Soğuk havalarda boyun ve yüz kaslarının sıcak tutulmasına özen gösterilmelidir.
  • Ağızdan yüzeyel solunum yerine, burundan ve derin solunum yapılması önerilmektedir.
  • Gece çok yüksek yastıkta yatılmamalıdır. Uyumadan önce alt çene tamamen aşağı düşecek tarzda tutulmaya gayret gösterilmelidir.
  • Yüzüstü yatmaktan kaçınılmalıdır.
  • Araba kullanırken başın arkası desteklenmeli ve dik durmaya çalışılmalıdır.
  • Baş ve omuzların dik pozisyonda durmasına dikkat etmek, öne eğik durmaktan kaçınmak, bunu engellemek için egzersiz yapmaya özen gösterilmelidir. Ayrıca çene eklemi rahatsızlığı hisseden kişiler günlük aktiviteler sırasında omuzlarını arka ve aşağıya doğru kaydırmalıdır. Kalça ve dizler 90 derece bükülmüş ve ayaklar yere tam temas edecek şekilde oturmalıdır.
  • Dil ağız tavanında gevşek bir şekilde tutulmalıdır.
  • Dudaklar bitişik, dişler ayrı dil ağız tavanında gevşek olan istirahat pozisyonunu sürekli hatırlamak çok önemlidir.

GEVŞEME TEKNİĞİ

  • Şakaklarda ve çenede şiddetli kasılma hissedene kadar çenenizi sıkınız. 5 saniye bu durumda bekleyiniz.
  • Çenenizi açınız kaslar tamamen gevşeyecektir. Bu konumda 10 saniye bekleyiniz.
  • Çeneyi dirençli ve dirençsiz olarak yanlara doğru 3 – 5 kez hareket ettiriniz.
  • Bu egzersizi günde 10 -15 kez tekrar edininiz.

En basit ve masum tedavi şekli bu önerilerdir.(1) Ancak bu basit tedbirler sürekliliği sağlanarak uygulanmalıdır. Fakat bu basit tedbirler bile birçok hasta tarafından tolere edilemeyip, sürekliliği sağlanamadığından geriye dönüş sık olmaktadır. Bu konuda çene eklemi rahatsızlığı olan hastalarımız çok dikkatli olmalıdır.

Çene eklemi rahatsızlıklarında tedavi amacı

Gene, ağız açıklığının çok kısıtlandığı durumlarda amaç; dönme ve öne kayma hareketlerini arttırmak ve yumuşak dokuları yani kasları gevşetmek olduğundan, dil üst damakta tutularak ağız açılmaya çalışılır. Hasta rahat bir durumda önce ağzını yavaş ve az olarak 10 kez peş peşe açar, daha sonra ağrısız açabildiği kadar açar ve 5 saniye bu şekilde bekler ve gevşer. Bu egzersizinde günde 3 – 5 kez tekrar edilmesi önerilir.

Esneme iyi bir egzersizdir, tavsiye edilir. Dişleri fırçaladıktan sonra yapılan gargara da çeneyi açan kasların gevşemesine neden olur. Boynun öne doğru eğilmesi ağzın açılmasına yardım edebilir.

Bir öneri de, çenenin öne doğru çekilip aşağıya doğru bastırılmasıdır. Hasta bu hareketi, eklemini 20 dakika süreyle sıcak bir havlu ile ısıttıktan sonra da yapabilir. Kilitli eklem tarafındaki el alına konulur. Öteki el çeneyi öne aşağı gerer. Ağzı kapatan kasları kasmak, açan kaslarda gevşemeye neden olur.

Bir başka öneri: Sırt üstü uzanın ve işaret parmağınızı bükünce ortaya çıkan kemiği kullanarak çene kaslarına yukarıdan aşağıya dört saniye kadar baskı uygulayarak rahatlatın. Kasa bu masajla baskı yapıldığında dolaşım hızlanıyor ve gevşeme sağlanıyor.

Egzersizleri takiben ısırma gibi ağzı büyük açmayı gerektiren hareketlerden uzak durulmalı, tüm egzersizler dikkatli bir şekilde, yavaşça ve ağrı sınırında uygulanmalı ve çene eklemi hareket açıklığının en sonuna kadar zorlanmamalıdır.

GECE PLAĞI (GECE KORUYUCUSU / ISIRMA PLAĞI / OKLUZAL SPLİNT)

Dişlerdeki kapanış bozuklukları ve uyumsuzluklar nedeniyle çenelerdeki denge bozukluklarını düzeltmek amacıyla bazı ağız içi apareyler de uygulanabilmektedir. Bu apareyler kişiye özel (ölçü alınarak) sert bir materyalden yapılarak özellikle diş sıkma problemi olan hastalarda kasların aşırı kasılmasını engellemek ve gevşemesini sağlayarak koordinasyon oluşturup, bu sayede özellikle çene yüz, baş ve boyun ağrılarında etkili olabilmektedir. Yani esas amaç; fonksiyonel adaptasyonun sağlanması için yer ve zaman kazanmaktır. Ancak bu tedaviyi etkileyen en önemli faktörler uygun aparey seçimi, apareyin yapımı, uygulanması ve hasta uyumudur.

Bu aparey ile diş sıkma alışkanlığını ortadan kaldırması söz konusu değildir. Bu tamamiyle hastanın telkin yoluyla ya da psikolojik yardım alarak çözülecek bir problemdir.

Çene eklemi rahatsızlıklarında kullanılan gece koruyucusu

İLAÇ TEDAVİSİ (Medikal Tedavi)

Çene eklemi ağrılarının giderilmesi amacıyla ağrı kesiciler, kortikosteroidler, antidepresanlar ve bazı kas gevşetici ilaçlar kullanılmaktadır. (2) Bu ilaçlar kişinin durumuna göre doktoru veya diş hekimi tarafından ağrıyı kesmek, kasları gevşetmek ve hastayı ruhsal olarak rahatlatmak amacıyla uygulanabilmektedir.

Eklem içine enjeksiyon:  Çene eklemi rahatsızlıkları tedavileri içinde bu yöntem halen tartışmalıdır ve özellikle diğer medikal tedavilere yanıt alınamayan, akut çene eklemi rahatsızlığı olan hastalar için kullanılmalıdır. Ağrı kesici maddeler verilebildiği gibi, eklem düzensizliğinin arttığı durumlarda eklem kayganlığını arttırıcı maddeler de verilebilmektedir.

FİZİK TEDAVİ, PSİKOLOJİK YÖNTEMLER ve BOTOKS

Fizik tedavi, kas iskelet ağrısının giderilmesi, normal fonksiyonlarının restorasyonu, doku rejenerasyon ve onarımını sağlamada etkili bir tedavi yöntemidir. Burada ağrı kesici elektrik akımları, yüzeyel ve derin doku ısıtma teknikleri kullanılır. Böylece hastanın ağrısı azalır, kasılmış bulunan kaslar gevşer, kısalmış dokuların gerilmesi için iyi bir zemin hazırlanmış olur.

Soğuk tedavisi: Özellikle darbeler ve ameliyat sonrası girişimlerden sonra önem kazanır. Şişlik ve ağrıyı azaltır. Psikoterapi de ise hastayı gevşetmek ve var olan psikolojik bozukluğu tedavi etmek amaçlanır. Son zamanlarda yaygınlaşan botoks uygulaması ise kısa süreli olarak hastaları rahatlatmaktadır. Araştırmalar botoks enjeksiyonlarının uzun vadede diş sıkmayı geçirmediğini yaklaşık 6 aylık periyodlarda tekrarlanması gerektiğini gösteriyor.

CERRAHİ TEDAVİ

Başlangıç tedavilerine olumlu cevap alınamayan, ağrılı çene kliği (tıkırdama sesi) ve çene kilitlenmesi devam eden çene eklemi rahatsızlıkları tedavisi acildir, çünkü uzun süreli tedavi edilmeyen bu durumlarda hastalık ilerlemesi söz konusudur ve cerrahi tedavi seçeneği gündeme gelebilir. Bu oran tüm çene eklemi  hastalarının %5’ini kapsamaktadır.(3)

Cerrahi tedavilerin türüne göre değişen başarı oranları tartışmalı bir konu olmakla birlikte esas önemli konu oluşabilecek bazı komplikasyonlardır. Çünkü çalışılan bölgenin anatomik önemi ve sinir dallanmalarına olan yakınlığı cerrahi işlemleri zorlaştırabilmektedir.

Sağlıklı günler dileğimle..

Dr. Tuncay Akdoğanlı

Diş Eti Hastalıkları Uzmanı

KAYNAKLAR

  1. Dym H, Israel H. Diagnosis and treatment of temporomandibular disorders. Dent Clin N Am 2012; 56(1): 149–161.
  2. Dionne R.A. Pharmacologic treatments for temporomandibular disorders. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 1997; 83(1):134– 142. 
  3. Dimitroulis G. Temporomandibular joint surgery: what does it mean to the dental practitioner? Aust Dent J 2011; 56(3): 257–64