Ağız içi alerjik reaksiyonlar, ağız mukozasında, dilde ve diş etlerinde bazı maddelerin kısa ya da uzun süreli teması sonucu oluşan lokal hasar ve bu maddelere karşı oluşan hücresel bağışıklık cevabıyla ilgili aşırı bir duyarlılık reaksiyonudur. Bu tepki genellikle hafiften şiddetliye doğru değişen kızarıklık ve/veya şişlik şeklinde karakterizedir. Yani ağız içinde yara görülebilir.

Ağız Yarası Neden Olur ? – Ağız İçi Alerjik Reaksiyonların Nedenleri

Ağız içi; yiyeceklerle, kullanılan bazı ilaç veya pastillerle, diş macunu, gargaralar ve diş hekimliği tedavilerinde kullanılan dolgu materyalleri ve diş protezleri gibi çok sayıda madde ile sürekli temas halindedir. Bu maddeler bazı kişilerde ağız yarası ve bazı alerjik reaksiyonlar meydana getirebilmektedir.

Sıcak ve baharatlı bazı yiyecekler, besinlerde kullanılan koku veren, tatlandırıcı olarak kullanılan bazı katkı maddeleri, tarçın (2), karanfil, kırmızı biber, zencefil, sakız, ceviz, patlıcan, çilek gibi sebze ve meyveler bazı kişilerin ağzında yara benzeri alerjik reaksiyonlara neden olabilir.  Günümüz toplumunda naneli, tarçın içerikli bitkisel diş macunlarının, sakızların, şekerlemelerin ve baharatlı, acılı, biberli patates ve mısır cipslerinin tüketimi oldukça yaygındır.

ağız yarası oluşturabilen yiyecekler
ağız içinde yara ve alerji oluşturabilen yiyecekler

Ağız temizliğinde kullanılan anti-bakteriyel gargaralara ve diş macunu içindeki deterjan, koku ve renk veren tatlandırıcılara, mikrop öldürücü bazı maddelere bağlı bir reaksiyon olarak ağız içinde rahatsızlık hissi veren yara bölgeleri olabilmektedir. Ağız içinde mukozanın soyulması şeklinde görülebileceği gibi ülser tarzında ağız içinde yara, yanma ve kaşıntı duygusu da meydana gelebilir. Burada görülen ağız içi yarası aftlar ile karıştırılabilir. Asitli yiyecek, içecekler ağız içi aft oluşumunu da tetikleyebilir. Sirke, sirkeli soslar, tuzlu, baharatlı, acılı yiyecekler, turşu ve pek çok kimyasal içeren hazır gıdalar ağızda aftın nedenlerinden biri olarak düşünülebilir.

ağız içinde yara olarak görünen aft
AGIZ İÇİNDE AFT

Gargara ve diş macunu dışında bazı ağız içi hastalıklarda tedavi edici amaçla önerilen bazı ilaçlar, merhemler, pastiller, hareketli protezleri yapıştırmak amaçlı kullanılan protez yapıştırıcıları ağız içinde yaralar oluşturup, alerjik reaksiyonları tetikleyebilir.

Diş hekimi tarafından kullanılan tedavi amaçlı bazı restoratif materyaller, akrilik ve metal protezler, porselen köprüler, titanyum implantlar, ortodontik amaçla kullanılan braketler ve teller nadirde olsa bazı kişilerde alerjik tepkimeyle sonuçlanacak rahatsızlar oluşturabilmektedir.

Ayrıca hamilelerde ve çocuklarda bazı hormonel değişimler ağız içerisinde yara tarzı değişimleri tetkleyebilmektedir.

ağız içinde yara oluşturabilecek materyaller

Ağız Yarası Ve Alerjik Reaksiyonların Belirtileri

Kızarıklık

Kabarcık tarzı oluşumlar

Ülser benzeri yaralar

Mukozada şişlikler

Ağızda ve dilde yanma

Ağrı ve/veya hassasiyet

Aft oluşumu şeklinde ağız içinde yara

Diş Etlerinde Yara ve Alerjik Reaksiyonların Belirtileri

Diş etlerinde hafif şişlikler, kanama, soyulma (4), kaşıntı hissi, yanma, ağrı ve renk değişiklileri olabilir (1) Bu değişiklikler ağız içi yaralar ve diş eti iltihabı şeklinde görüntü verebilir.

diş etlerinde oluşan yaralar

Örneğin diş etlerinde yapılan diş eti tedavisine ve uygulanan doğru ve yeterli ağız bakımına rağmen iyileşmeyen bölgelerde kişinin yemeklerde sık kullandığı besin maddeleri (özellikle tarçın, kırmızı biber (3) .. gibi), ağız bakım ürünleri (diş macunu ve gargaralar) dikkatlice sorgulanmalı ve şüpheli durumlarda bunların kesilip durum değerlendirmesi yapılması gerekir. Literatürde belli aralıklarla sıkça oluşan ağız içinde yara ve tedaviye rağmen geçmeyen diş eti kızarıklıklarının ağız bakım ürünlerine ve besin alerjisine bağlı geliştiği, bunlardan uzak durulmasından sonra rahatsızlığın kendiliğinden geçtiği ile ilgili yayınlar bulunmaktadır. Ayrıca bazı sakızların çiğnenmesi sonrası oluşan ağız içinde yara şeklinde alerjik reaksiyonlar da bildirilmiştir (5).

Ancak hemen belirtmek isterim ki; geçmeyen şikayetler sadece alerjik reaksiyonlar sonucu görülmezler. Ağız yaralanmalarının bunlar dışında pek çok nedeni vardır. Örneğin anemik hastalarda bazı vitamin ve beslenme eksikliklerinde, nikotin kullanımına bağlı mantar enfeksiyonlarında ve lösemi gibi kan hastalıklarında biyopsi almadan ve kan tetkikleri yapılmadan tanımlayamadığımız bazı ağız içi hastalıklarda bu belirtiler sıklıkla görülebilir. Ayırıcı tanının diş hekimi veya tıp doktorları tarafından yapılması gerekli olan konsültasyonlar alınarak doğru bir şekilde yapılması gerekir. Ne yazık ki bazı ağız içi kanserlerinde bu tarz şikayetler, en fazla iki – üç hafta içerisinde geçmeyen, iyileşmeyen yaralar görülebilir.

ağız içinde oluşan yaraların nedenleri

TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Ağız Yarasına Ne İyi Gelir ?

Öncelikle ağız içinde yara olan veya ağız yanması hisseden kişilerin (çocuklarda dahil) ağız hijyeni maksimum seviyeye çıkartılmalıdır. Bu sağlıklı ağız ve sağlıklı diş etleri elzemdir. Bu aşama diş taşı temizliği ve diş ipi kullanımının yanı sıra diş eti hastalıkları bakımından hastaların bilgilendirilmesini ve motivasyonunu kapsar.

Alerjik reaksiyonlarda genel tedavi yaklaşımı etken maddenin bulunmasıdır. Bu çok kolay olmamakla birlikte bu tip durumlarda hasta-hekim iş birliği gerektirir. Örneğin metal alerjisi olan kişilerde protez veya porselen altında kullanılan nikele bağlı alerjik reaksiyonlar oluşabilmektedir. Bu durum net olarak tespit edilirse restorasyon zirkonyum bir restorasyon ile değiştirilebilir.  Ayrıca hastaların kullandığı ilaçlar sorgulanmalı. Şüpheli durumlarda hastanın tıp doktoru ile görüşülerek ilacın kesilmesi veya değiştirilmesi önerilebilmektedir.

Alerjik vakalardan şüphelenilen durumlarda hastaların yediği içtiği besin maddeleri detaylıca sorgulanmalı, kullanılan diş macunları, gargaralar ağızda bulunan tüm restorasyonlar ayrı ayrı değerlendirilmeli ve alerji etkeni olabileceği düşünülen restorasyonlar değiştirilmeli, şüphelenilen besin maddeleri bir süreliğine kesilip durum değerlendirilmesi yapılmalıdır. Kesin neden anlaşılamadığı durumlarda semptomatik (ağrıyı azaltıcı, yara iyileşmesini hızlandırıcı) tedavi uygulanabilir.

Alerjiye bağlı ağız içi problemlerinde, tüm ağız içi rahatsızlıklarında olduğu gibi doğru ağız bakımının optimum düzeyde olması tedavi başarısını artırıcı bir faktördür.

Düşük ve orta düzeyde etkili ağız içine sürülebilen kortikosteroidler jel veya merhemler günde 2 kez 2 – 4 hafta süreyle kullandırılabilir. Bu şekilde kızarıklığın çözülmesi sağlanır. Ancak tekrarlama görülebilir.

Bazı durumlarda besin alerjilerinin ağız ve diş eti bulgularının yanında sistemik bazı etkilerde görülebilir. Örneğin; yer fıstığı, fındık, badem, kaju, antep fıstığı, ceviz, gibi kuruyemişlerin tüketilmesinden sonraki dakikalar ya da saatler içinde ağız içinde yara gibi rahatsızlarının dışında, deride döküntü, kaşıntı, kızarıklık, gözlerde ve dudaklarda şişlik, burunda akıntı, deride kaşıntı, hapşırma, öksürük, hırıltı, nefes darlığı, kusma, bulantı, karın ağrısı, ishal, baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü hatta bayılma gibi şikayetlerden birinin ya da birkaçının geliştiği durumlarda kuruyemiş alerjisinden   şüphelenilmelidir.

Düşük ve orta düzeyde etkili ağız içine sürülebilen kortikosteroidler jel veya merhemler günde 2 kez 2 – 4 hafta süreyle kullandırılabilir. Bu şekilde kızarıklığın çözülmesi sağlanır. Dirençli vakalarda sistemik oral kortikosteroidler önerilebilir. Ayrıca oral dokularda ortaya çıkan alerjik reaksiyonların kontrol altına alınmasında antihistaminik ilaçlarda kullanılabilir.

Teknolojik gelişim birçok alanda olduğu gibi diş hekimliğinde de kullanılan materyallerde çeşitlilik oluşturmuştur. Bunun yanı sıra günümüzde ağız bakım ürünleri, bitkisel ürünler ve günlük besin ihtiyaçlarımızı gidermede kullandığımız gıdalara çeşitli amaçlarla eklenen kimyasal maddeler bazı avantajlarla birlikte birtakım olumsuzlarda gözlenmektedir. Ağız içinde oluşan yaralar, aşırı reaksiyon veya alerji bunlardan biridir.

Bu tanının konması için pek çok faktörün diş hekimi tarafından değerlendirilmesi ve hastanın buna katkı sunması gerekir. Örneğin bu oluşumlar ve ağızdaki yaralar ne yenildiğinde veya hangi diş macunu, hangi gargara, hangi ilaç kullanıldığında, hangi sakız çiğnendiğinde alevleniyor? Ayrıca diş hekimi kullandığı dolgu veya protetik materyal alaşımlarının bilinen ürünler olmasına dikkat etmelidir.  

American College of Allergy, Asthma & Immunology (ACAAI)’ye göre bazı tip polenlere alerjisi olan kişiler, ağız alerji sendromu olarak adlandırılan probleme sahip olabilirler. Ağız alerji sendromu ağız içinde yara, dudakların şişmesine, boğazın kaşınmasına ve özellikle de bazı sebze, meyve ve bitki tohumları yendikten sonra ağızda kaşıntı ve mukoza soyulmalarına sebep olabilir. Alerji Uzmanı, bazı alerji testleri ile hastalık tanısı koyabilir. Herhangi bir yiyeceğe karşı alerjiniz varsa, en iyi tercih genellikle bu yiyecekten kaçınmanızdır.

Ağız yarasına doğal çözüm için önerilen bazı tavsiyeler sosyal medyada yer almaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:

Limonlu su, sirkeli su (günde 2 kere), karbonatlı su, tuzlu su ve Aloe Vera gargaraları, karanfil yağı (özellikle ağrı için), kekik, maydanoz, ada çayı..gibi. Son zamanlarda bazı dermatologlar tarafından da önerilen papatya çayı gargarası (alman papatyası) bazı durumlarda fayda sağlayabilir.

Sonuç olarak “Ağız yarası nasıl geçer?” veya “Ağız yarasına ne iyi gelir?” sorularına verilebilecek net bir cevap yada mucizevi bir çözüm yoktur. Ağız yarasını tetikleyen etkenin ortaya çıkarılması çok kolay ve çok çabuk olamayabilir.

Burada önemli olan geçmeyen ağız içi yaralarıdır (en fazla 2-3 hafta); bu aşamada kişiler mutlaka bir diş hekiminin (veya bir KBB uzmanının yada bir dermatologun) görüşü alınmalıdır.

ağız içinde geçmeyen bir yara varsa bu önemlidir.

Sağlıklı günler dileklerimle..

Dr. H. Tuncay Akdoğanlı

Diş Eti Hastalıkları Uzmanı

KAYNAKLAR

1-Arduino PG, D’Aiuto F, Cavallito C, et al. Professional oral hygiene as a therapeutic optionfor pediatric patients with plasma cell gingivitis: preliminary results of a prospective case series. J.Periodontol 2011; 82: 1670-5.

2-8. Miller RL, Gould AR, Bernstein ML. Cinnamoninduced stomatitis venenata, Clinical and characteristic histopathologic features. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1992; 73: 708-16.

3. Serio FG, Siegel MA, Slade BE. Plasma cell gingivitis of unusual origin. A case report. J Periodontol 1991; 62: 390-3.

4. Kuttan NA, Narayana N, Moghadam BK. Desquamative stomatitis associated with routine use of oral health care products. Gen Dent 2001;49:596-602.

5. Kerr DA, McClatchey KD, Regezi JA. Allergic gingivostomatitis (due to gum chewing). J Periodontol 1971; 42: 709-12