Diş eti çekilmesi diş etinin kök yüzeyini açıkta bırakarak yer değiştirmesidir. Diş eti çekilmesi tek bir dişte veya pek çok dişte aynı anda görülebilir. Estetik diş hekimliğine artan ilgi ve talepler diş eti çekilmesi tedavilerinde farklı periodontal plastik cerrahi tekniklerinin gelişmesine öncülük etmiştir.

Türk toplumunda genç yaşlardan itibaren diş eti çekilme sıklığının çok yüksek olduğu, şiddetinin yaş ile giderek arttığı ve diş eti çekilmesinin sıklıkla alt ön dişlerde  görüldüğü saptanmıştır.(1)

DİŞ ETİ ÇEKİLMESİ NEDENLERİ

1-YAŞ

İleri yaşlarda vücudumuzda her organda olduğu gibi, diş etlerimizde de çekilmeler olmaktadır. Bu doğal bir durumdur. Yaşlı kişilerde bu durum çürük oluşumu, diş hassasiyeti ve görüntüsel bir sorun oluşturmuyorsa herhangi bir tedavi önerilmemektedir.

2-İLERİ DÜZEYDE DİŞ ETİ İLTİHABI (AĞIZ BAKIMININ YETERLİ OLMAMASI)

Bakteriyel plak birikimine bağlı olarak oluşan diş eti iltihabı durdurulamadığı durumlarda  hemen diş etlerinin altında yer alan kemik dokusuna ilerleyerek kemik yıkımı meydana getirirler. Kemik erimesi sonucu üzerinde yer alan diş eti de kemiği takip ederek yavaş yavaş çekilir ve dişler arasında bazı boşluklar oluşur.

3- DİŞ TAŞI OLUŞUMU

Diş taşları temizlenemeyen yumuşak, püremsi bir eklenti olan bakteriyel plağın tükürük içerisinden kalsiyum iyonu alarak sertleşmesi sonucu oluşmaktadır. Diş etlerine mekanik baskı yaparak diş eti çekilmesini tetikleyebilmektedir.

4-BAZI DİŞ ETİ OPERASYONLARI SONRASI

Yapılan diş eti tedavileri sonucu özellikle ödemli ve şiş olan diş eti dokusunun iyileşmesine bağlı olarak bir miktar büzülme olmaktadır. Bu aslında iyileşmenin bir göstergesidir. Ayrıca cerrahi işlem uygulanan diş eti tedavilerinde iltihaplı dokular mecburen çıkarılmakta ve bu işlemin sonucunda da diş eti çekilmeleri kaçınılmaz olarak oluşabilmektedir.

5-ANATOMİK FAKTÖRLER

Bazı kişilerde yapısal olarak veya genetik faktörlerle dişlerin köklerini çevreleyen kemik yapısı incedir. Bu kişilerde diş eti çekilme oranı nispeten yüksektir. Ayrıca alt çene eklemindeki problemler nedeniyle oluşan kapanış bozuklukları dişlerin pozisyonunu da etkileyebileceği için diş etleri çekilmeleri izlenebilmektedir.

6-ORTODONTİK TEDAVİLER SONUCU

Bilindiği gibi ortodontik tedavilerde dişler hareket ettirilmektedir. Bu hareketlenmeler sırasında özellikle ince çene kemiği bölgelerinde kemik erimesine bağlı olarak istenmeyen diş eti çekilmeleri oluşabilir.

7-UZUN SÜRE DEVAM EDEN TRAVMALAR

Sert ve yatay diş fırçalama ve stres sonucu gerçekleşen diş sıkma (bruksizm) alışkanlığı olan bireylerde diş eti çekilmesi oranı oldukça yüksektir. Bu kişilerde bu alışkanlıkların kontrol altına alınması diş eti çekilmesini durdurabilir. Ayrıca hatalı ve agresif diş ipi kullanımı da diş eti çekilmesini tetikleyebilir.

8-ÇAPRAŞIK DİŞLER

Dişlerin normalde olması gereken yerlerin dışında yer alması köklerin etrafında yer alan kemiklerde incelmeler veya kayıplar oluşturmaktadır. Diş etleri, hemen altındaki kemik dokusunun morfolojisini takip ettiklerinden dolayı daha farklı seviyelerde yer alabilirler.

9-HATALI PROTETİK RESTORASYONLAR

Diş hekimleri tarafından yapılmış olan hatalı dolgular (taşkın, diş etlerine baskı uygulayan veya parlatılma işlemi uygulanmamış)  veya yanlış planlanmış implant ve protetik restorasyonlar (sabit porselen köprü, hareketli protezler gibi) diş etlerinde istenmeyen çekilmelere neden olabilmektedir.

10-BAZI ALIŞKANLIKLAR

Sigara kullanımı, tırnak yeme alışkanlığı veya piercing kullanımı gibi durumlarda diş eti çekilmeleri görülebilmektedir. Ayrıca hijyenik olmayan kürdanların gelişigüzel kullanımı diş etlerini olumsuz yönde etkileyerek çekilme nedeni olabilir.

DİŞ ETİ ÇEKİLMESİNİN SONUÇLARI

Açığa çıkmış kök yüzeyleri bölgesinde mine dokusu olmadığı için çürük oluşumuna yatkındırlar. Çok çabuk çürük gelişebilir. 

Açığa çıkmış kök yüzeyleri dış etkenlere karşı (özellikle soğuk) oldukça hassasiyet gösterebilir.

Dişlerin arasında oluşan diş eti çekilmelerinde bakteriyel plak birikimi ve yemek artıkları daha çabuk birikmekte ve dolayısıyla ağız bakımını güçleştirmektedir. Bu da diş eti kanamasına ve iltihap oluşturucu faktörlere ortam hazırlar.

Diş eti çekilmesi sonucu birçok hastada dişlerin çekilmesi sonucu kaybedilme korkusu oluşmaktadır.

Günümüzde diş eti çekilmesi sonucu şikayete sebep olan önemli bir durum da estetiktir.

Bazı kişilerde diş eti çekilmesi sonucu konuşma bozuklukları olabilir. Konuşurken tıslama, ıslık sesi veya tükürük sıçraması gibi şikayetler de görülebilir.

DİŞ ETİ ÇEKİLMESİNİN TEDAVİSİ

Diş eti çekilmeleri kişileri oldukça tedirgin eden bir durumdur. Dişin kaybedileceği korkusu veya uygulanacak tedavi prosedürlerindeki çekinceler hastalarımızda endişe yaratmaktadır. Ancak diş eti çekilmelerinde, her ne kadar birçok nedenle tedavi düşünülse de bazı vakalarda yıllarca herhangi bir problem olmadan tedavi yapılmaksızın da durumun idame ettirilebileceği akıldan çıkarılmamalıdır.

Öncelikli olarak diş eti çekilmesi şikayeti olan hastaların mutlaka diş hekimlerini ziyaret ederek muayene olmaları önerilmektedir. Eğer diş eti çekilmeleri ilerlemiyor ise ve kişide özellikle periodontal hastalık dediğimiz ileri düzeyde diş eti iltihabı yoksa, kişi estetik olarak bir sıkıntı hissetmiyorsa, bu gibi durumlarda izlemeye almak ve kişiye gerekli önerilerde bulunmak uygun olacaktır.

Bazı durumlarda ise tedavi önerilebilir. Bu öneriler diş eti çekilmesi probleminin ilerleme süresine ve şiddetine göre değişiklik gösterebilmektedir.

Sağlıklı diş etleri için diş fırçalama elzemdir, ancak diş eti çekilmesi aşırı sert ve yatay yapılan bir fırçalamadan kaynaklanıyorsa,  dişlerde çentik şeklinde girintiler oluşur ve kök yüzeyi açığa çıktığı için bir miktar -bazen daha şiddetli- hassasiyet meydana gelebilir. Bu gibi durumlarda öncelikle kişinin sert fırçalama alışkanlığını bırakması konusunda uyarılarak daha doğru ağız bakımı bilgisi verilebilir. Dişteki hassasiyetin dercesine bağlı olarak açığa çıkmış kök yüzeyi ufak bir estetik dolgu ile kapatılıp, dış etkenlerden izole edilerek hassasiyet azaltılmaya çalışılabilir. Bu işlem ile estetik olarak bir miktar fayda sağlamanın yanında özellikle kök yüzeyinin kapatılmasına bağlı olarak diş fırçasının köke değil, dolguya teması nedeniyle dişteki aşınmanın engellenmesi ve diş eti çekilmesinin durdurulması amaçlanmaktadır.

Gene diş eti çekilmeleri iltihabi dişeti hastalığı sonucu ilerleme eğiliminde ise, gerekli periodontal tedavilerin uygulanması kaçınılmazdır. Ancak bu tedaviler diş eti çekilmelerinin tamamen iyileşmesi ve olması gereken yerde olacağı anlamına gelmez. Çünkü bu tedavilerdeki esas öncelik hastalığın ilerlemesini durdurmaktır. Bu sağlanırsa diş eti çekilmeleri olsa bile, diş kaybı engellenebilmektedir.

Bazı ileri seviye diş eti çekilmeleri çok fazla dişi kapsayabilmekte ve cerrahi olarak tedavisi mümkün olamamaktadır. Bu gibi durumlarda özellikle estetik görüntünün kamufle edilmesi amacıyla aynen hareketli protezlerde olduğu gibi takılıp çıkartılabilen akril veya silikondan yapılan diş eti protezleri nispeten hastayı özellikle estetik olarak rahatlatıcı bir alternatif oluşturabilmektedir.(2)

DİŞ ETİ ÇEKİLMESİ – GENEL TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Son yıllarda yapılan araştırmalar, hasta ve diş hekimlerinin basit cerrahi yöntemlere duyduğu ihtiyaç nedeniyle mikro cerrahi teknikler ile doku mühendisliği ve biyolojik yönlendirici ilaçların kullanımı diş eti plastik cerrahi alanında kendine yer bulmaktadır. Buna rağmen, günümüzde periodontal (diş eti) plastik cerrahi gereken birçok hasta bu tedaviyi reddetmekte ve diş eti çekilmesi problemi ile yaşamaya devam etmektedir. Bu durumda sıkı bir hasta takibi ile ilerleme seviyesinin diş hekimi tarafında izlenmesi önem kazanmaktadır.

Başarılı bir diş eti çekilmesi tedavisi için:

1-Önce çekilmenin hasta tarafından fark edilmesi, sonrasın da diş hekimi tarafından bu çekilmeye neyin veya nelerin sebep olduğu doğru bir şekilde belirlenmelidir.

2-Hastanın periodontal (diş eti) plastik cerrahiye gerçekten ihtiyacı olup olmadığı net bir şekilde tespit edilmelidir.

3- Cerrahi tedavi kesin ise, doğru yöntem belirlenmeli, bu yöntem hasta ile paylaşılmalı ve hastanın onayı alınmalıdır.

4-Cerrahi işlem başarılı bir şekilde uygulanmalıdır.

SONUÇ

“Her diş eti çekilmesi mutlaka tedavi edilmelidir”(!) şeklinde bir yaklaşım doğru değildir. Çekilmeyi oluşturan sebep net bir şekilde belirlendikten sonra eğer kişide estetik, çürük, konuşma bozukluğu ve hassasiyet gibi rahatsızlıklarda yoksa diş eti çekilmesinin ilerlemesini durdurmaya yönelik öneriler ve belirli süreler içinde yapılacak kontroller ile sorun izlemeye alınmalıdır. İleri seviye problemler ile ilgili durumlarda hasta onayı ile cerrahi tedavi prosedürleri uygulanabilir. Diş eti çekilmelerine yönelik olarak her geçen gün yeni teknikler bulunmakta ve pratik uygulamaya geçilmektedir.  Burada biz diş hekimlerine düşen öncelikli görev ise yeni tanımlanan teknolojilerin yeterli temel ve klinik araştırma yapılmış olmasını, bulunan yöntemlerin yüksek düzeyde öngörülebilir başarıya sahip olmasını ve hastaya sağlayacağı faydaları göz önünde bulundurmaktır.

Sağlıklı günler dileğimle..

Dr. Tuncay Akdoğanlı

Diş Eti Hastalıkları Uzmanı

REFERANS

1-. Eltaş A, Toy VE. Malatya Bölgesinde Dişeti Çekilmesinin Yaygınlığının, Şiddetinin ve Etkenlerinin Araştırılması. İnönü Üniv. Sağlık Bilimleri Dergisi 2013;1:29-33.

2-Korkmaz T, Coşkun A, Yılmaz C. Gingival epitezler. Cumhuriyet Üniv Dişhek Fak Derg 2004;7:68-71