Ağız kuruluğu; tükürük üretiminin azalması sonucu meydana gelen bir durumdur. Bu durum ağız sağlığı için son derece olumsuz bir ortam yaratırken insan yaşam kalitesini de oldukça düşürmektedir.

Vücut fonksiyonları arasında tükürük üretimi için güç harcamamıza gerek yoktur. Yaşamsal fonksiyonlarımızın devamı için olmazsa olmaz değildir. Ancak eksikliği ya da yokluğu bazı rahatsızlıkların ve sıkıntıların tetiklenmesine neden olabilir.

AĞIZ KURULUĞU VE TÜKÜRÜK

Tükürük, ağız boşluğu mimarisinin temel taşıdır. Ağzın can suyudur. Eksikliğinde kişinin yaşam konforu oldukça düşmektedir.

Günlük tükürük üretimimiz yaklaşık 1 litre kadardır. Bazı nedenlerle bu üretim miktarı azalabilir.

Başlangıçta kişiler tükürük azalmasının farkına varamayabilirler. Ancak bu azalma %50 veya daha fazla seviyelere ulaştığında, zaman içinde ağız içinde bazı olumsuzluklar ve sıkıntılar ortaya çıkmaya başlar. Ağız kokusu, dişlerde çürük artışı, sık sık oluşan ağız içi yaralar, yutkunma zorluğu, tat alamama ve ağız içinde yanma hissi ve ağrı ile karakterize sıkıntılar öncelikle görülmeye başlar.

ağız kuruluğu belirtileri

TÜKÜRÜĞÜN FAYDALARI

Tükürük ağzın doğal savunma sisteminin en önemli parçasıdır. Örneğin bazı hayvanların yaralarını yalayarak tedavi edebilme yeteneği tükürüklerinin iyileştirici etkisinden dolayıdır.

Öncelikle ağız içinde kaygan bir tabaka oluşturarak dokuları travmatik etkenlerden korur.

Diş çürümelerini, ağız içindeki asit oranını azaltarak ve kötü bakterilerin varlığını sınırlandırarak önler, hatta mine dokusunun tamirine yardımcı olur.

İçerisinde bakteri, virüs ve mantar enfeksiyonlarını engelleyen komponentler içermektedir.

tükürük yapısında bulunan elementler

Yağların ve karbonhidratların sindirimine yardımcı olarak gıdaların çiğnenmesine ve parçalanmasını sağlar.

Hareketli protezlerin kullanımını (protez kaide materyali ile damak arasında kaygan bir tampon oluşturarak) rahatlatır.

Özellikle çürük oluşumunda çok etken olan şeker ve gıda partiküllerini fiziksel olarak ortamdan uzaklaştırır ve ağzın temizliğine katkı sağlar.

Tat alma ve yutmayı kolaylaştırır. (Tükürüğün tat alma duyusunda etkili olmasının nedeni tat reseptörlerinin dış ortamla olan ilişkisindeki esas faktör olmasından kaynaklanmaktadır. Tükürük tat reseptörlerinin uyarılmasını sağlayan maddelerin çözünmesini sağlamaktadır.)

AĞIZ KURULUĞUNUN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kötü bir ağız kokusu, kötü nefes

Dilde ve ağız içinde yanma hissi, kuru ve kırmızı dil, dikenli dil hissi

Boğazda yanma ve ağrı

Özellikle kuru yiyecekleri yerken veya yutarken hissedilen bir zorluk.

Konuşma zorluğu

Sık sık susamak (susuzluk hissi)

Takıp çıkartılabilen protezlerde kullanma zorlukları (tam oturmayan protez hissi, çünkü tükürük hareketli protez ile destek aldığı damak dokusu arasında yumuşak, kaygan bir tampon bölge oluşturarak kullanımını rahatlamaktadır)

Dudaklarda kuruluk veya çatlamalar

Yiyeceklerden yeterli tat alamama

Ağız içinde sık,sık travmatik yaraların çıkması (ağız içi ülsere yaralar)

Kalın ve yapışkan (lifli) tükürük

AĞIZ KURULUĞUNUN SEBEPLERİ

Esas olarak tükürük azalmasına neden olan tüm faktörler, aynı zamanda ağız kuruluğuna da neden olmaktadırlar.

Yaşlanma ile tükürük bezlerinde fonksiyon kaybı bir miktar doğal olarak gerçekleşmektedir. Yaşlılıkta meydana gelen hormonal değişimler, vücut dokularının çalışma yetersizlikleri ve kullanılan çok sayıda ilaç bu durumu oluşturacaktır.

ağız kuruluğunu oluşturan etkenler

Tükürük bezlerini direk olarak etkileyen bazı hastalıklar ve bu bezlerden salgılanan tükürüğün ağız ortamına aktığı kanalların tıkanması (tükürük bezi taşları)

Tükürük bezlerini direk olarak değil ancak dolaylı yoldan etkileyen bazı hastalıklar

Özellikle kontrolsüz diyabetik hastalarda ağız kuruluğu şikayeti fazla görülmekte ve tükürük akış hızı azalabilmektedir.

Sjögren (Şögren) Sendromu

Eğer ağız kuruluğu hissine birde göz kuruluğu eklenmişse bu sendromdan şüphelenilebilir. Kronik ilerleyen otoimmün denilen bağışıklık sistemi ile ilgili bir rahatsızlıktır. İlerleyen durumlarda işin içine bağ dokusu hastalıklarıda dahil olabilir.

Diğer hastalıklar (Romatoid Artirit gibi bazı bağ dokusu hastalıkları, Vaskülit [kan damarlarının iltihabı], Hepatit [karaciğer iltihaplanması], AIDS, Diyabet [şeker hastalığı], Parkinson, Anemi ve Kabakulak..gibi) Ayrıca bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen bazı otoimmün hastalıklarda ağız kuruluğu gelişebilir.

Kullanılan ilaçların yan etkisi; Günümüzde 500’den fazla ilacın yan etki olarak ağız kuruluğu meydana getirdiği biliniyor. Özellikle antihipertansif ilaçlar, bazı sakinleştiriciler, dekonjestanlar, antihistaminikler, antikolinerjik ve kemoterapik ilaçlar..gibi)

Sıkıntı ve depresyon

Kafein sigara ve alkol tüketimi

Ağız solunumu (en sık ağız kuruluğu nedenleri arasındadır)

Panik atak, endişe

Radyasyon Tedavisi (Radyoterapi).

Ağız içi kanserlerinin tedavi aşamalarında radyoterapi (ışın tedavisi) uygulanmaktadır. Ayrıca baş ve boyun bölgesi kanserlerin tedavisinde uygulanan bu radyasyon tükürük bezlerine zarar vererek geçici veya kalıcı ağız kuruluğuyla sonuçlanabilmektedir. Genellikle tedavi sonrasında ağız kuruluğunda düzelme beklenir.

Ateşli hastalıklar, terleme, aşırı fiziksel aktivite ve fazla konuşma gibi aktiviteler ağız kuruluğu nedeni olabilir.

Hamilelik ve menapoz döneminde de hormonal denge değişikliklerine bağlı olarak kuru ve yapışkan bir ağızla karakterize kuruluk hissi oluşabilir.

AĞIZ KURULUĞUNUN SONUÇLARI

Yukarıda anlatılan ağız kuruluğu sebeplerinin çoğu direk olarak tükürük azalması ile sonuçlanmaktadır. Tükürük yaşamsal bir faktör olmadığı düşünülmekle birlikte azlığında ve yokluğunda kişilerin yaşam konforunu son derece olumsuz olarak etkileyebilir.

Ağız içinde, dilde hassasiyetler ve ağrılar artar, en ufak bir travmada geniş ağız içi yaraları oluşabilir.

Fırsatçı enfeksiyon olarak adlandırılan bakteri, virüs ve mantar enfeksiyonları meydana gelir.

Özellikle ağızdan solunum sonucu görülen ağız kuruluğu, diş eti iltihabını tetikler ve diş eti hastalıkları için son derece elverişli bir zemin oluşturur.

Dişler tükürüğün mekanik temizleme fonksiyonundan mahrum kaldıkları için, eğer birde kişinin ağız bakımı yeterli değilse çok hızlı çürük oluşumları başlar. Bu özellikle şeker yada asit içerikli yiyeceklerin ağız içinden uzaklaştırılamamasına bağlıdır.

Ağız kokusu, tat alma bozuklukları, yutma güçlükleri ağız kuruluğu nedeniyle en sık karşılaşılan problemlerdir. Yutma güçlüğü kişileri ister istemez yumuşak gıdaya yönlendirecek bu da çürük gelişimini ayrıca artıracaktır.

Çürük oluşumunda artış ve hızlanma

Diş etlerinde kızarıklık ve kanama

tükürük azalması sonucu ağızda görülen durumlar

AĞIZ KURULUĞUNUN TEDAVİSİ

Maalesef çok etkili bir tedavi yöntemi yoktur.

Genel yaklaşım şikayetlerin azaltılması ve oluşabilecek kötü sonuçların ortadan kaldırılmasına yöneliktir.

RAHATLATICI ÖNERİLER

Ağız kuruluğu kullanılan herhangi bir ilacın yan etkisi sonucu gelişmişse (ilacın prospektüsünü okuyarak bunu değerlendirebilirsiniz) doktorunuzdan ilacı -mümkünse- farklı veya alternatif bir ilaçla değiştirmesini isteyebilirsiniz.

Ağızdan nefes alıp verme alışkanlığınız varsa bir Ortodontist veya Kulak Burun Boğaz Uzmanı tarafından muayene edilip, normal burun solunumuna geçme konusunda yapılabilecekleri değerlendirebilirsiniz. Burundan nefes alıp vermek daha sağlıklı ve çok önemlidir.

Mümkün olduğunca yumuşak ve şekerli yiyeceklerden kaçınınız. Çünkü bunlar çürük riskini artıracaktır. Ağız bakımınızı en üst seviyede tutmalısınız. Diş ipi ve ara yüz fırçaları ile bu bakım desteklenmelidir.

Ağzı sık sık ıslatmak, sulu gıda alımını artırmak, ağızda ufak buz parçacıkları tutmak (çiğnemeden ve sadece ağız içini nemlendirme amaçlı) bir miktar sizi rahatlatabilir. Arada bir yudum almak için daima bir su şişesini el altında bulundurun.

Şekersiz ve tatlandırıcı içeren sakız çiğnemeniz (Ksilitol içerikli) önerilebilir. Bu tükürük bezlerinin uyarımını sağlayacaktır.

Sigara, alkol ve kafein tüketimini azaltın

Gazlı ve asit içerikli içeceklerin ve baharatlı, tuzlu yiyeceklerin kullanımını sınırlandırın. Üstelik birde ağız içinde yara varsa oldukça ağrılı bir durum oluşur.

Gargara kullanılacaksa özellikle alkol içermeyen gargaraların tercih edilmesi ve maksimum ağız bakımı ile (flor içerikli diş macunu, diş ipi ve ara yüz fırçası dahil) çürük oluşumunu azaltmak mümkün olabilir.

ağzı nemlendiren gargara

Gece yatak odasını nemlendiriciler ile nemlendirmek gene bir fayda sağlayabilir.

Dudak kremi ile dudaklarınızı nemlendirmek dudak çatlamalarını azaltacaktır.

Sıkıntı, heyecen ve kaygının ağız kuruluğunu artırabileceğini unutmayalım.

Bazı yayınlarda akapunktur tedavisi ve bazı ilaçların ağız kuruluğunu gidermede etkili olduğu yönünde görüşler vardır.

Aloe vera gargaralar özellikle ağız kuruluğuna bağlı ağız yanması şikayetlerinde doku nemlenmesine yardımcı olduğu için önerilir.

aloe vera gargaraları
ağız kuruluğu için öneriler

EV İLAÇLARI

Tüm kuru yiyecekler; et suyu, süt, su ve eritilmiş tereyağı ile nemlendirilebilir. Bu çiğnemeyi ve yutmayı kolaylaştıracaktır.

Doktorunuz aksini önermedikçe günde 8 -12 bardak su içmeniz önerilebilir.

Zencefilin etkileri arasında tükürük salgısında artış meydana getirmesi bilindiğinden, zencefil kaynaklı ürünler fayda sağlayabilir.

tükürük üretimini artıran yiyecekler

Elma sirkesi de ağız kuruluğunu azaltmaktadır.

Limon ve limon suyunda bulunan sitrik asit tükürük üretimini hızlı bir şekilde uyarabilir.

Sağlıklı günler dilerim..

Dr. Tuncay Akdoğanlı

Periodontoloji Uzmanı