Ağız kokusu (kötü nefes kokusu), ağız içi veya ağız dışı nefes yoluyla çıkan kötü koku olarak tanımlanmaktadır. (1)

Günlük hayatta diş hekimleri ve kulak burun boğaz uzmanları “ağız kokusunu gidermek için ne yapılmalı? ”diye soran hastaların ilk gittikleri hekimlerdir.

Ağız kokusunun oranı %22-50 gibi yüksek bir oranda olduğu tahmin edilmektedir. Etkilenen kişilerde önemli sosyal ve psikolojik sıkıntılar oluşturmaktadır. (2)

Klinik olarak ağız kokusu hisseden bazı hastalarda gerçekten ağız kokusu varken diğerlerinde hemen hemen hiçbir koku yoktur. Bu durum “Psikosomatik ağız kokusu‟ olarak adlandırılmaktadır.

Nefesin niteliği ve şiddeti yaşa bağlı olarak değişir. Bebek ve çocuklarda nefesin tatlı ve hoş koktuğu bilinmektedir. Buluğ çağında nefes biraz ağır ve keskin bir hal alır. Orta yaşlarda pek de hoş olmayan bir karakter kazanır, tabi ki bu durum kişinin ağız bakımıyla yakından ilgilidir. İleri yaşlarda bazı sistemik hastalıklara, sık ilaç kullanımına, ağızdaki protetik restorasyonlara ve yetersiz ağız bakımına bağlı olarak -hatta iyi ağız bakımı olsa bile- nahoş bir ağız kokusu veya nefes kokusu olabilir.

AĞIZ KOKUSU ( NEFES KOKUSU ) –  NEDEN OLUR ?

Ağız kokusu veya nefes kokusu genellikle tek bir kaynağa bağlı değildir ve çoğunlukla problemlerinin %90’a yakını ağız içi kaynaklıdır. Bu lokal faktörler ağız kokusu vakaların çoğunda önemli bir rol oynamaktadır. Diğer %10 ağız kokusu nedeni ise ağız dışı faktörlerden oluşmaktadır. Ağız dışı nedenlerle oluşan ağız kokusu mekanizmasında genel olarak ağız solunumu yapılması, tükürük bezlerinin etkilenmesi sonucu ve ağız kuruluğuyla birlikte  uçucu sülfür gazı bileşikleri rol oynamaktadır.

1.AĞIZ İÇİ KAYNAKLI NEDENLERİ (% 90)

DİL DOKUSU

          Bazı kişilerde dilin yüzey alan yapısı düzensiz, pürüzlü, buruşuk, çukurlu ve tüyümsü uzantıları olan bir dokudur ve yarıklar içerir. Bu bölgelerde yemek artıkları temizlenemez ve bakteri barınağı oluşur. Dil dokusunda biriken bu bakteri toplulukları ve çürümüş yemek artıkları kötü kokulara sebebiyet veren gazlar (sülfür) salgılamaktadır. Ayrıca dilin 2/3 arka kısmında bulunan, tad tomurcukları arasına biriken bakteriler tükürüğün yıkayıcı etkisinden gizlenebilmektedir.

DİŞ ETİ İLTİHAPLARI

         Özellikle ileri düzeye gelmiş periodontal hastalıklarda, başarısız implant vakalarında ve diş eti çekilmeleri sonucu oluşan aralanmalara besin artıklarının sıkışması ve temizlenememeleri sebebiyle.

DİŞ ÇÜRÜKLERİ

         Çürük kavitesi içine biriken ve temizlenemeyen yiyecek artıkları ve çürük oluşturan bakteriler ağzı kokusu nedenleri arasında yer almaktadır.

AĞIZ İÇİ YARALAR

          Travma sonucu oluşan bazı ülserler, bazı mukoza hastalıkları, mantar enfeksiyonları, apseler, yirmi yaş dişi iltihaplanmaları, majör aftlar, ağız kanserleri, herpetik enfeksiyonlar.

KİRLİ, HİJYENİK OLMAYAN PROTEZLER

          Uzun süre kullanılan uyumsuz ve hijyenik olmayan hareketli veya sabit protezler, ya da diş hekimince iyi planlanmamış, hatalı yapılmış restorasyonlar veya taşkın ve cilasız yapılmış diş dolguları özellikle çok yemek artığı tutarak ve zor temizlenebilir olmaları nedeniyle ağız kokusu problemini tetikleyebilir.

TÜKÜRÜK AZLIĞI (XERESTOMİA)

          Tükürük ağızın can suyudur. Azalması pek çok sebebe bağlıdır. Oldukça fazla problem oluşturur. Ancak ağız kuruluğu nedeniyle oluşan ağız kokusu toplumda yüksek bir orandadır.

BESİN ARTIKLARININ YETERİNCE TEMİZLENEMEMESİ (KÖTÜ AĞIZ BAKIMI)

        Ağız kokusu veya nefes kokusu sebepleri arasında en önemli etkenlerin başında özellikle kişilerin ağız bakımını yeterli ölçüde yapmamaları veya yapamamaları gelmektedir. Sadece diş fırçası değil bununla birlikte diş ipi, ara yüz fırçası kullanımı ve günümüzde kesinlikle önerdiğimiz dil temizliği besin artıklarını temizlemede bir bütün oluşturmaktadır.

2.AĞIZ DIŞI KAYNAKLI NEDENLER (%10)

BAZI YİYECEKLER ve SİGARA

        Özellikle sülfür oluşturan amino asitleri içeren et, balık ve süt ürünleri ağız kokusu oluşturur. Ayrıca sarımsak ve soğanı çiğ yemek, yumurta, terleme ve nefes yoluyla vücuttan geç atılan baharatlı yiyecekler (sucuk, pastırma) ağız kokusu oluşturabilirler. Ve tabi ki sigara.

AĞIZ SOLUNUMU

          Ağızdan nefes alıp veren kişilerde genellikle burunda bir tıkanıklık söz konusudur. Ağızdan solunum sonucu tükürük seviyesi azalır ve ağız kokusu meydana gelebilir. Özellikle sabahları rastlanan ağız kokusu, uyku sırasında ağızın açık kalması sonucudur. Ancak bu durum sürekli değilse sabah içilen bir bardak su sonrası ağız kokusu geçmektedir.

BAZI SİSTEMİK HASTALIKLAR

        Burun ve sinüsler akıntıları, bademcik iltihaplanmaları, sindirim organlarındaki patolojik ya da fizyolojik bozukluklar (gastroözofageal reflü, helicobakter pylori kaynaklı mide rahatsızlıkları), diyabet, karaciğer yetmezliği, böbrek yetmezliği, üremi, Sjögren sendromu, akciğer hastalıkları, diş eti kanaması ile karakterize bazı kan hastalıkları (aplastik anemi, lösemi, trombositopeni gibi), yüksek ateşle seyreden diğer hastalıklar.

VİTAMİN ve MİNERAL EKSİKLİĞİ

      A vitamini, B12 vitamini, demir veya çinko eksikliği

RADYASYON TEDAVİSİ ve BAZI İLAÇLAR

      Özellikle yan etki olarak ağız kuruluğu oluşturan ilaçlar ve alınan bu ilaçların etkisiyle ağız içi mikroflora değişiminden kaynaklı ağız kokusu görülebilmektedir.

AÇLIK

STRES

AĞIZ KOKUSUNDA TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

Ağız kokusunun ağız içi nedenlerle mi, yoksa ağız dışı nedenlerle mi kaynaklandığını bulmak her zaman kolay olmaz. Ayırt etmek için en basit yol, hastanın ağzını kapattırıp burundan nefes vermesini söylemektir. Eğer burundan verilen havada da hala kötü koku varsa muhtemelen koku nedeni ağız içi kaynaklı değildir.

Ancak koku oluşturan faktör çoğunlukla (%90) ağız içi lokal faktörler olduğu için, ağız kokusu nasıl giderilir sorusunun cevabı bu faktörlerin eliminasyonudur ve tedavide ilk basamaktır. Örneğin, tüm çürük dişlerin tedavisi, diş eti iltihabının ortadan kaldırılması, ağızda gıda birikimine neden olabilecek taşkın dolgu, hatalı planlanmış veya eski, hijyenik olmayan protetik restorasyonların yenilenmesi gibi.

Ağız kokusu için tedavide ikinci basamak hastaların iyi bir oral hijyene kavuşturulmasıdır. Kişiye doğru ve iyi bir ağız bakımının nasıl yapılacağı, protetik ve implant restorasyonların özel bir bakım gerektiği anlatılmalı ve detaylıca hastalara gösterilmelidir. Her kişinin ağız hijyeni ve bu konudaki motivasyonu farklıdır. Ağız kokusundan şikâyetçi olan hastalarda olabildiğince ağız hijyeni motivasyonu sağlanmalı ve bu konuda teşvik edici olunmalıdır. Evde ağız kokusunu gidermek bu motivasyon sağlanamadan mümkün değildir.

AĞIZ KOKUSUNU GİDERMEK İÇİN EVDE NE YAPILMALIDIR ?

Ağız bakımı sadece diş fırçalama olarak düşünülmemelidir. Bunun yanında diş ipi ve ara yüz fırçaları ağız bakımının ayrılmaz bir parçasıdır. Günümüzde dil dokusunun temizliğinin önemi daha çok anlaşılmış ve marketlerde dil temizliği için üretilmiş dil fırçaları ve dil kazıyıcıları yerini almıştır. Özellikle dilin boğaza yakın arka kısmının bu kazıyıcılar ile temizlenmesi bazı kişilerde ağız kokusunu son derece azaltmaktadır ve diş fırçalamasına oranla kokuyu azaltmada daha fazla bir etkiye sahiptir. Yapılan araştırmalarda ağız kokusundaki azalmalarda; diş fırçalamanın etkisi %33, dil kazıyıcılarının etkisi %40, dil temizlemenin etkisi %42 olarak bulunmuştur. (5)

Tüm bunlarla birlikte, ağız kokusu giderici çeşitli çinkolu diş macunları, bazı gargaralar, çikletler, çiğneme tabletleri, yapay tükürük preparatları ve ağız spreylerinden oluşan pek çok ürün tedavi amaçlı olarak satılmakta ve kişiler tarafından kullanılmaktadır.

“Ağız kokusuna veya nefes kokusuna ne iyi gelir ?”şeklinde düşünen kişilerin aklına ilk gelen çözüm maalesef karanfil çiğneme veya sık ağız gargarası kullanımı olmaktadır.

Burada önemli olan konu bu ürünlerin diş hekimi tavsiyesi dışında kullanılmaması gerektiğidir. Çünkü gargaralar ve spreyler sadece kokuyu maskelemektedirler. Bu da kişilerin diş doktoruna veya ilgili hekime gitmesini geciktirecektir. Kokuyu oluşturan ana kaynak ortadan kaldırılmadığı sürece tedavi şansı olmayacaktır. Ayrıca uzun süre ve bilinçsizce kullanılan gargara ve spreylerin ağız mukoza kuruluğu oluşturduğu ve ağız florasının dengesini bozduğu bilinmelidir.

Yapılan tüm ağız içi tedavilere ve doğru uygulan ağız bakımına rağmen geçmeyen ağız kokularında, ağız dışı sistemik bir etken düşünülmeli ve kişi konsültasyon açısından bir tıp doktoruna yönlendirilmelidir.

Sağlıklı günler dileklerimle..

Dr. H. Tuncay Akdoğanlı

Diş Eti Hastalıkları Uzmanı

REFERANSLAR

  1. Yeagaki K, Coil JM. Genuine halitosis, pseudohalitosis and halitophobia: Classification, diagnosis and treatment. Compendium 2000; 21: 880-9.
  2. Akaji EA, Folaranmi N, Ashiwaju O. Halitosis: A reivew of the literature on its prevalence, impact and control. Oral Health Prev Dent 2014; 4: 297304.
  3. Delanghe G, Ghyselen J, Bollen C, van Steenberghe D, Vandekerckhove BN, Feenstra L. An inventory of patients_response to treatment at a multidisciplinary breath odor clinic. Quintessence Int 1999; 30: 307-10.
  4. Aydın M. Ağız Kokusu Teşhisi ve Tedavisi. Dentalife 2005; 14: 26-9.
  5. Seemann R, Kison A, Bizhang M, Zimmer S. Effectiveness of mechanical tongue cleaning on oral levels of volatile sülfür compounds. J Am Dent Assoc 2001; 132: 1263-7